Page 15 - STRATEJİK PLAN (2019-2022)
P. 15
STRATEJİK PLAN 2019 - 2022
Bölgede zaman zaman volkanik veya teknik kökenli deprem olayları gözlenmektedir. Ağrı
Dağı; jeolojik ve jeomorfolojik bakımdan genç, sönmüş bir yanardağdır. 1840 yılında bir
deprem sonucunda Büyük Ağrı Dağı’nın kuzey yamacında kaya ve buzul blokları kopmuştur.
Bazı araştırmalar göre de; sıcak su patlaması sonucu büyük bir heyelan vadisi (Cehennem
Deresi) oluşmuştur. Bu heyelan Ahura (şimdiki Yenidoğan Köyü) ile Yakup Peygamber
Manastırı’nı tamamen ortadan kaldırmıştır. Ahura Köyü yerine kurulan Yenidoğan Köyü
(1700 m)’den başlayarak dağın zirvesine kadar uzanan bu derin vadinin içinde 6-7 kilometre
uzunluğunda ve üzeri toprak-taşla kaplı buzul dili bulunmaktadır. Söz konusu çöküntünün
güney yamacında ve yaklaşık 2.800-3.000 metre yükseklikte “Yakup Peygamber Çeşmesi”
adında pınar bulunmaktadır. Buzul çığları düşmesi ve çok dik olması nedenleri ile bu çöküntü
vadisini izleyerek dağa çıkmak mümkün değildir. Büyük Ağrı’nın eteklerinde yöre halkının
“İnek Vadisi” dediği yerde doğal barınak işlevi gören mağaralar bulunur.
Ağrı Dağı’nda 4.000 metre yüksekte, yaz-kış erimeden kalan karlar başlar. Dağın doruğundan
aşağı 1000 metrelik bölümü sürekli karlarla kaplıdır. Doruk kesiminde de “buzul takkesi”
bulunmaktadır. Bu kesimde 11 adet asılı buzul belirlenmiştir. Buzul dillerinin uzunluğu 500
metre ile 1.5 kilometre arasında değişmektedir. Bunlardan yaklaşık 3.500 metreye inen
Cehennem Deresindeki buzul dili en uzun olanıdır. Buzulların kalınlığı yaklaşık 50 metreyi
2
bulur. Büyük Ağrı’nın takke buzulu 12 km ’lik yüz ölçümüyle Türkiye’nin en büyük buzulunu
oluşturur. Dağın doğu yönündeki Buzhane mevkiinde takke buzulundan sık olarak çığlar
kopmaktadır. Aralık İlçesi’ne bakan doğu zirvesinden Mıhtepe’ye doğru açılan yamaçta
kükürt sızıntısı bulunduğundan karlar sararmıştır.
Büyük Ağrı’nın güneydoğu tarafında yükselen Küçük Ağrı dağı, Büyük Ağrı’nın aksine daha dik
ve tam bir koni biçimindedir. Ağrı’nın 4.500 metresinin üzerinde sis, kar yağışı ve şiddetli
rüzgar görülür. Bu bölgede yazın havanın en bozuk olduğu zaman, Temmuz sonu-Ağustos
başıdır. Yörede dönem “Kuyruk Fırtınası” olarak adlandırılır. Dağın yamaçlarında ağaçsı bitki
örtüsü seyrektir. Bazı kesimlerinde huş ve ardıç ağaççıkları bulunurken, 1.500-3.500 metre
arası otlaklarla kaplıdır.
İlin batısında, Aras nehrine kabaca güney-kuzey istikametinde uzanan ve Iğdır ile Kars İl
sınırlarını da oluşturan "Gaziler Deresi" bulunmaktadır. İlin, kuzey sınırını oluşturan ve önemli
akarsularından olan Aras nehri, kaynağını Bingöl Dağlarından alarak Tekman, Pasinler,
Horasan ve Kağızman çöküntülerinden geçtikten sonra Iğdır Ovasına girmekte ve Dilucu
mevkiinde ülkemizi terk ederek Azerbaycan'dan Hazar Denizi'ne dökülmektedir.
Dışa çıkış akışlı bir havza olan Iğdır Ovası’nın Aras Nehri’nden sonra diğer su üstü kaynakları;
Orta Karasu, Aşağı Karasu, Yakup Deresi, Karaçomak Deresi, Güngörmez Deresi ve Gaziler
Çayı’dır. Orta Karasu, pınarlarla beslendiğinden taşmamakta, Ağrı Dağı’ndaki karların erimesi
sonucu, genellikle Mart-Haziran ayları arasında su seviyesinde yükselme görülmektedir. Aras
nehri boyunca kabaca doğu-batı istikametinde uzanan Iğdır Ovasının Dilucu denilen yere
kadar olan uzunluğu 100 km.ye yaklaşır. En geniş yeri 19 km olan ova, vaktiyle Ağrı Dağı'nın
püskürttüğü lavların kuzeye doğru yayılmasıyla Taşburun beldesinde 6 km.ye kadar
daralmıştır.Taşburun'dan itibaren ova genişleyerek Adetli köyünde 15 km.ye yaklaşırken,
doğu yönünde devamlı daralarak Dilucu'na kadar devam eder.
14