DAHA YAŞANABİLİR IĞDIR ÇALIŞTAYI IĞDIR ÜNİVERSİTESİNDE YAPILDI
Tarih; 2017.05.23
Iğdır Üniversitesi ile Iğdır Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işbirliği ile 22-23 Mayıs tarihleri arasında tertip edilen ve Iğdır Valiliği, Iğdır Belediyesi, Odamız , Iğdır İl Özel İdaresi, SERKA ( Serhat Kalkınma Ajansı) tarafından desteklenen proje Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsünde bulunan konferans salonundaki çalıştayla başlatıldı.
Iğdır Üniversitesi ile Iğdır Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işbirliği ile 22-23 Mayıs tarihleri arasında tertip edilen ve Iğdır Valiliği, Iğdır Belediyesi, Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası, Iğdır İl Özel İdaresi, SERKA ( Serhat Kalkınma Ajansı) tarafından desteklenen proje Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsünde bulunan konferans salonundaki çalıştayla başlatıldı.
Çalıştaya Iğdır Valisi Ahmet Turgay Alpman, Iğdır Belediye Başkanı Murat Yikit, Iğdır Üniversitesi Rektörü Mehmet Hakkı Alma, Çevre Şehircilik İl Müdürü Muhammed Bektaş, Iğdır İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ferhat Akkuş, Iğdır Ticaret Odası Başkanı Kamil Arslan, İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, Orman Müdürü Taner Tazegün ve çok sayıda davetli katıldı.
Çalıştayda ilk olarak açılış konuşmasını yapan ile Iğdır Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Muhammed Bektaş çalıştayın amacı hakkında bilgi vererek: “ Biz çevreyi Allah’ın emaneti, onu korumayı da ibadet olarak gören bir geleneğin takipçileriyiz, soluk alıp verdiğimiz dünya kalbimizdir onu güzelleştirerek korumak çocuklarımıza ve insanlığımıza borcumuzdur.”dedi.
Bektaş, Iğdır Çevre ve Şehircilik İl müdürü Muhammed Bektaş, Yaşanabilir mekanların ilk şartı çevre şehir ve insan olgusunun beraber yaşamasıdır. Çağımız insanının ihtiyaçlarına göre şehircilik anlayışı mimari öncelikleri değiştirse de insanın kainatın bir parçası olduğu, yer yüzündeki canlıları tehdit eden her şeyin insan ve insanlığı tehdit ettiği gerçeği değişmemiştir. Kimyasal atıklar Toprağın bilinçsiz kullanımı, endemik doku ve denizlerin kirlenmesi Bu hırs insanı oluşturan kavramlardan, Merhamet, İnsaf, ve şükürü yok sayıp hayatın doğal ve olağan seyrini mecrasından çıkmaya zorlamaktadır. Bu yüzden ülkemizde son çeyrek yüz yıldır Çevre toplumumuzun ortak kaygıya sevk eden bir kavram olarak gündeme gelmektedir.
Bu neyanda Çevre ve şehircilik bakanlığı olarak gelecek kuşaklara yaşanabilir sükünetli, huzurlu, ferah çevreci ve mamur belediyeler oluşturma gayreti içerisindeyiz. Yaşanabilir Çevre ve marka şehir olmak için çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir. İşte bu düşünceler doğrultusunda İl Müdürlüğümüz ile Iğdır Üniversitesi olarak halkımızın ortak aklının buluştuğu “ Daha Yaşanabilir Iğdır Çalıştayı” tertip etme zarureti gördük. Çalıştayımızda 5 ana teması gündeme aldık. Bizler bu çalıştaydan çıkacak sonuçların ilimizin ilerleyen süreçlerdeki planlamasına ışık tutacağı inancındayız. Bu çalıştaya desdek veren Sayın Valimiz Ahmet Turgay Alpman, Iğdır Üniversitesi Rektörü Mehmet Hakkı Alma, ve Tüm resmi kurum ve kuruluşlarımıza çalıştaya katılan öğretim görevlilerine ve davetlilere çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Çalıştaya ev sahipliği yapan Iğdır Üniversitesi Rektörü Mehmet Hakkı Alma;” Yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen verilere bakıldığı zaman çevreyi bu hızla kirletmeye devam etmemiz halinde yaklaşık 50 yıl sonra hiçbir canlının yaşayamayacağı bir çevre ile karşı karşıya kalacağız, bu kıyamet demektir ve kıyameti kendi elimizle getirmiş olacağız. Bu açıdan sera gazların karbondioksitlerin minimize edilmesi gerekmektedir. Ben YÖK sınavına girdiğim zaman Iğdır’a gidilir mi havası ve suyu çok kirli denmişti. Ancak geldikten sonra suyun ve doğalgazın gelmesi bu iki riski ortadan kaldıracaktır diye düşünüyorum. Çöp ayrım sistemi geliştirilmelidir. Biz bu konuyu Belediye Başkanımız ve Çevre Şehircilik Müdürümüzle kısmen ele aldık. Kanalizasyon arıtma sistemimizde mutlaka kurulmalıdır. Şuan Türkiye’de 3000 belediyemiz bulunmakta ancak bunların sadece 50 tanesinde kanalizasyon arıtma sistemi bulunmaktadır. Yani içtiğimiz sular kanalizasyon sularıyla kirlenmiş durumda. Türkiye su kaynakları bakımından dünyada 40. çok iyi diyeceğimiz şekilde kaynaklara sahip değiliz.Bu nedenden dolayı sularımızı temiz tutmalıyız diye düşünüyorum. Japonya’da kanalizasyon suları arıtılarak tarımda kullanılıyor. Iğdır’da bir tarım şehri olmasından dolayı bu konuda büyük bir ümit içerisindeyim. Iğdır’da biyogaz sistemine temel atıyoruz. Havaalanı civarında 300 dönüm kadar bir yerimiz var. Sayın valimizin desteği ile orası bize verilmek üzere, orayı aldığımız takdirde oraya enerji köyü kuruyoruz. RES, GES ve BİYOGAZ sistemini kurarak bir örnek teşkil etmek için çalışmalara başladık. Biz kullandığımız yemek yağlarını tutup lavabolara döküyoruz. 1kg yemek yağı ile 1 milyon metre küp suyu kirletiyoruz. Tüm bunları topladığımız zaman çevreyi yeterince kirletmiş oluyoruz. Ben bu çalıştayın hayırlara vesile olmasını diliyor katılan ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.”dedi.
Iğdır Üniversitesi Rektörü Mehmet Hakkı Alma’nın ardından konuşma yapan Iğdır Belediye Başkanı Murat Yikit ;” Iğdır Üniversitesine, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne ve çalıştayda bugün ve yarın sunum yapacak çok değerli hocalarımıza, akademisyenlerimize, çalışan mesai arkadaşlarımıza şimdiden başarılar diliyor ve çok teşekkür ediyorum. Bu çalıştayın bizim açımızdan özellikle de yerel yöneticiler açısından anlamı çok büyüktür. Çevre dediğimiz zaman bir bütün olarak bakmamız gerekir. Biz insanlar çevreyi kendimizden ayrı tutarak sanki çevreyi bizim kullanabileceğimiz sadece bize ait bir alan olarak görüyoruz. Oysa ki şunu unutuyoruz, biz bu çevrenin bir parçasıyız. Sayın Rektör hocam 50 yıl içerisinde neler olabileceğini anlattı. 50 yıl içerisindeki bu tükenme durumu sadece çevreyi değil bizi de tüketmiş olacak. Çünkü bizler bu çevrenin birer parçasıyız. 50 yıl öncesine baktığımız zaman son çevreyi ne kadar negatif yönde değiştirdiğimizi anlayacağız. İşte bütün bunlardan ders çıkarabilmemiz ve bütün bunları nasıl pozitife çevirebiliriz neler yapabiliriz noktasında olmalıyız. Ben ümit ediyorum ki bu çalıştayımız çok faydalı olacaktır. Iğdır bir tarım kenti ama biz bu tarım kentimizi betonlaşmaya doğru götürerek tüketiyoruz. Yerel yöneticiler açısından önüne geçilebilmesi en zor alanlardan bir tanesidir çarpık imarlaşmadır. Çünkü içerisinde rant vardır. Sadece müteahhitler açısından bakmamak lazım. Bizi en çok zorlayanlar arsa sahipleridir. Bir plan yaptığımızda bütün mahalle sakinleri geliyor:” başkanım bizim mahalle 5 kat olsun bizim arsalarımız değerlensin” diyorlar. Bir kişi de çıkıp demiyor ki; başkanım bizim mahallede ki parkları, yeşil alanları daha fazla olsun. Verimli tarım alanlarımızı imara açarak, yer altı kaynaklarımızı kirleterek birçok soruna sebebiyet vermiş oluyoruz. 1962 yılı Erivan depreminde Iğdır da zarar görüyor. O dönem TBMM bir heyet oluşturuyor ve bu heyet 1962 yılında Iğdır’a geldiğinde bir rapor hazırlıyor. Hazırlanan raporun özeti şu şekildedir. Iğdır bir tarım arazisidir. Tek katlı kerpiç evlerden oluştuğu için depremden çok fazla zarar görmemiştir. Yerleşim alanının sazlık alan ve tarım alanı olması sebebiyle Iğdır’daki mevcut yerleşim alanının Orgov (Suveren) alanına taşınması gerekir diye bir rapor hazırlanmıştır. O dönemin bürokratları, şehir de yaşayan büyük toprak sahipleri bunu duyunca büyük bir korkuyla bizim yerlerimiz üç kuruş olacak telaşıyla bu raporu sümen altı ettiriyorlar. Bu raporun TBMM’de arşivleri var. 1962-2017 aradan 55 yıl geçmiş. 55 yıl önce biz şehrimizi bahsi geçen alana kurmuş olsaydık; bugün yerel yönetimlerin en büyük sorunu olan kanalizasyon, yol ve buna bağlı imarlaşma gibi sorunlar aslında çevrenin, doğanın bize bahşetmiş olduğu olanaklar ile çözülmüş olacaktı. Biz ne yaptık ısrarla tarım alanlarımızı bitirdik. Biz ısrarla her platformda şunu diyoruz; bir şehrin nereye kurulacağı insani bir tercihten öte doğal bir tercih olmalıdır. Doğa bize nerede izin veriyorsa oraya imarlaşmamız gerekirken, biz kendimizce daha rahat alanlara kayarak geleceğimizi mahvetmiş oluyoruz. Bizlerin karşı karşıya kaldığı sorunları bertaraf etmede insanların nasıl bir şehirde yaşamak istemesi sorusuna cevap olabilecek kurumsal işbirliğimiz kurumsal birlikteliğimiz vardır. Ben bu birliktelikten dolayı bir kez daha huzurunuzda burada bulunan bütün birimlerimize, mülkü amirimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu birliktelikte hepsinin payı çok fazla. Çevre kirliliği Iğdır’ın gerçekten çok önemli sorunlarından birtanesi. Şuan birinci sorunu olmaktan çıktı ama hala bizim için çok önemli sorun. Ova olmamızdan dolayı hava sirkülasyonu olmadığı için bu sorunu çözmenin tek yolu doğalgazdı. Geçen seneden itibaren doğalgaza geçtik. Doğalgaza geçtikten sonra kirlilik oranının %43 düştüğü tespit edildi. Bu oran sadece şehir merkezinde %12 doğalgaz kullanımı ile yakalandı. Bu yıl şehrin %50’sine doğalgaz verilmesi planlanmaktadır. Ben bu çalıştayda emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten Iğdır bölgemiz açısından da farklı bir kent. Vizyonu olan ve vizyonunu daha da ilerletebilecek, içindeki renkliliği ve güzellikleri içinde barındırarak çevresindeki tüm kentlere örnek olan bir kenttir. Biz şehrimizi daha yaşanabilir bir kent, bu şehirde yaşayanlar için, hem de dışarıdan gelenlerin gidip anlatabilecekleri bir şehir vizyonu bırakabilmeliyiz. Bunu kendimize göre değil çevreye ve doğaya göre bunu yapmalıyız. Bu noktada şimdiden emeği geçecek herkese şükranlarımı sunuyor başarılı ve faydalı bir çalıştay olmasını dileyerek sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” Dedi.
Son olarak kısa bir açıklama yapan Iğdır Valisi Ahmet Turgay Alpman ;” ben öncelikle bu çalıştayın yapılmasında emeği geçen herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Iğdır’ın çevre sorunları gözle görünür şekilde ortada ve fazladır. Teknik konulara çok fazla girmek istemiyorum. Burada teknik konularda uzman hocalarımız var. Sorunların çözümünde onlar bizlere yol gösterecektir. Iğdır için çevre için ne yapabiliriz bunu gayreti içerisinde olmalıyız. Bütün kurumlarımızla birlikte işbirliği halinde Iğdır’ın sorunlarını çözeceğiz. Çalıştayın hayırlara vesile olmasını diliyorum.” Dedi.
Yapılan konuşmaların ardından Iğdır Valisi Ahmet Turgay Alpman, Iğdır Üniversitesi Rektörü Mehmet Hakkı Alma, Iğdır Belediye Başkanı Murat Yikit, Iğdır Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Muhammed Bektaş, Ticaret Sanayi Odası Başkanı Kamil Arslan ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ferhat Akkuş’a çalıştaya katılımları ve desteklerinden dolayı plaket verdi.
Çalıştayın ikinci oturumu Yrd. Doç. Dr. Aysun Altıkat, Yrd. Doç. Dr. Züleyha Bingül kordinaatörlüğünde devam etti.
Çalıştay 5 Ana gurupta sorunları ele aldı.
“Kentleşme” Çalışma Gurubu Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Reşat Acar, “TARIM” Çalışma Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Hasan Bal, “ÇEVRE KİRLİLİĞİ” Çalışma Gurubu Oturum başkanlığını Prof. Dr. Hüseyin SELÇUK, “ENERJİ” Çalışma Gurubu Oturum başkanlığını Prof. Dr. Bayram Şahin, “SOSYO- KÜLTÜREL GELİŞİM” Çalışma Gurubu Oturum başkanlığını Doç.Dr. Cengiz Atu, tarafından yönettildi.